Herkese Merhaba,
Art Weeks Akaretler yani Sanat Festivali bu yıl 30 Mart -10 Nisan 2022 tarihleri arasında 6.kez izleyici ile buluştu. Tarihi Sıraevler Akaretlerdeki (Beşiktaş/ İstanbul) bu etkinlikte çok sayıda Sanat Galerisi ve koleksiyonerler katıldı. Sergiye geçmeden önce biraz Akaretler Sıraevler’in tarihinden bahsetmek istiyorum.
Osmanlı padişahlarından Sultan Abdülaziz döneminde 1875 yılında yapılmıştır. Mimarı Sarkis Balyan’dır. O dönem Dolmabahçe Sarayı’nda görevliler için lojman olarak yapılan bu konutlar, bitişik nizamlı ve az katlı olarak tasarlanmıştır.
İtalyan Ressam Fausto Zonaro II. Abdülhamid dönemi Saray Ressamı olarak Akaretler Sıraevler de hem ikamet edip hemde Atölye olarak kullandığı binada birçok Türk Ressamın yetişmesini sağlamıştır. II. Abdülhamid tahttan darbe ile indirilince 1910 da Ressam Fausto Zonaro da ülke dışına çıkarılır. Artık tanınan bir isim haline gelen Ressam Avrupa da önemli eserler üretmeye devam eder. Türk Resim tarihinde önemli bir yere sahip Ressam Fauto Zonaro ve eşi Elisa için Akaretlerde küçükte olsa bir müze oluşturulabilir diye düşünüyorum.
Günümüzde ise son olarak iş adamı Serdar Bilgili tarafından satın alınan binalar ve 2008’deki restorasyon süreci bitince galeri, otel, ofis, kafe ve restoran olarak kullanıma açılır. 2009 yılında Renovasyon dalında Urban Institute Awards ödülünü kazanır. Ayrıca bir dönem Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım ve kız kardeşi Makbule’nin ikamet ettiği bina 2010 yılında Akaretler Mustafa Kemal Müzesi olarak ziyaretçilere açılmıştır.
İstanbul da herkesin çok rahat ulaşabileceği bir konumda olması ve tarihi mekanların böyle halka açık Sanat & Kültür etkinliklerine ayrılması çok güzel. Ücretsiz olarak gerçekleştirilen Art Weeks Akaretler Edisyonları, halka sanatı ulaşılabilir kıldığı için hemde Sanatçıları izleyici ile yakınlaştırdığı için kıymetli buluyorum.
Art Weeks Akaretler VI. Edisyonunda yer alan Sanat Galerileri:
Sanatorium, The Empire Project, Selman Bilal Koleksiyoner Sergisi, Bilsart, Yıldız Holding Sergisi, Öktem Aykut, PİLOT, artSümer, Art On, Versus Art Project, MIXER, Galeri Nev, Anna Laudel, Martch Art Project, Vision Art Platform, Pi Artworks, MERKUR Galeri, PİLEVNELİ, Ferda Art Platform, Şeli Elvaşvili Koleksiyoner Sergisi, İyilik İçin Sanat Derneği, Mine Sanat Galerisi, Şerife Bilgili Ercantürk Solo Sergi, House of Magnet, DIFO Art, Carny, Milliyet Sanat.
Sizler için eserlerden beğendiğim birkaç seçki hazırladım. Etkinliği ziyaret edemeyenler için de umarım keyifli olur. Buyurun başlayalım..
Seydi Murat Koç Ferda Art Platform Galeri
Doğanın hakimiyeti ve insanın yeni figürlerle ütopik yorumu.
Tuğçe Diri “Desen” Anna Laudel Galeri
Desenler de İstanbul Galata silueti görmekteyim. İstanbul’un kent dokusunun desen çizimleri Tuğçe Diri’nin naif yorumu ile…
Fırat Neziroğlu “Su Gibi” adlı eseri Anna Laudel Galeri
Sanatçı çalışmasını şu şekilde tarif ediyor;
“İçimdeki denizde yüzen balıkların ilki…
Artık misinalar özgür…
Bağlar özgür…
Sözler özgür…
Hisler özgür…
Ve sadece kendi içimde, kendiliğimden”
Onur Hastürk Anna Laudel Galeri
Sanatçı Minyatür çalışması ile geçmiş sanatı güncel bir şekilde özgün yorumlamış.
Pınar Bora İyilik İçin Sanat Derneği
Ajda Pekkan’ın nostaljik zamanlarına götüren portre desen. Zamanın eskitemediği bir formda.
Ece Ağırtmış “Aşk Mektubu” adlı eseri Pilot Galeri
Ahşap boyama ile hazırlanan eser minimalist, romantik bir çalışma ve Şair Murathan Mungan’ın bu güzel şiiri ile sunmak istiyorum;
“Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
Birbirine uzanamayan
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz
Olacağız yalnızca
Kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız
Ne kalacak bizden?
Bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim şu kırık dökük şiirim
Sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında
Ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden
Bizden diyorum, ikimizden
Ne kalacak?
Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları
Gibiyiz.
Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada
Bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibi.
Artık hiçbir duygusunu anlayamayan çocuklar gibi
Ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek
Her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz”
Serdar Bilgili ve Mustafa Nurdoğdu “Bir Kadının Farklı Yüzleri” adlı eserleri House of Magnet Galeri
Çin felsefesindeki Yin & Yang düşüncesinden ilhamla fotoğrafladıkları çalışama için Sanatçılar Serdar Bilgili Yang yani karanlık, siyah tonlardaki fotoğrafları. Mustafa Nurdoğdu ise Yin yani aydınlık, beyaz olanları fotoğraflamıştır. Model olarak oyuncu Elçin Sangu yer almaktadır. Çalışmalarını şu şekilde özetlemektedirler;
“ Hepimiz içinde hem Yin hem Yang’ı barındırıyoruz. Eril ve Dişil, duygusal ve düşünceli içe kapanık ve dışa dönük, sevinçli ve hüzünlü… Tıpkı gölgenin ışıksız olamayacağı gibi bu zıt güçler bir arada olmadıkları sürece varlıklarını sürdüremezler. Birlikte oldukları zaman ise oluşan gücün önünde hiçbir şey duramaz.”
Burcu Perçin “Yeniye Yükselen Yaşamlar” adlı eseri Merkür Galeri
Antik dönem figürlerini doğada canlı kompozisyonlarla resmeden sanatçı sanki geçmiş dönemleri günümüzdeymiş gibi resmetmiş.
Yasemin Cengiz Çağatay “İlk Görüşte” Mine Sanat Galerisi
Seçil Büyükkan “İsimsiz” Mixer Art Galeri
Leyla Emadi “Savaşın Cinsiyeti Yok” Vision Art Galeri
“Ukrayna hükümeti sivil halktan yardım istemek durumda kalınca imece usulü Molotof Kokteyli hazırlama işine girildi. Hükümetin isteği doğrultusunda çocuklar ve kadınlar başka şehirlere nakledilirken kalan tüm erkeklere ülkeyi savunmak için seferber olunması çağrısı yapıldı. Her ne kadar, çoğunlukta kadınlar ve çocuklar gönderilmiş olsalar da, savaşın cinsiyeti yoktur… Gönderilen o kadınlar, genç kızlar ve çocuklar da savaşmak için geride bıraktıkları kocaları, sevgilileri, kardeşleri ya da babaları kadar savaştadırlar. Elleri silah tutmasa da onlar yüreklerinden taşan sözcükleri ile karşı tarafa ateş ediyorlar. Kimi zaman korku, öfke ve çaresizlik dolu söylemlerle… Atılan her Molotof Kokteyli’ in ucunda bu kadınların ve çocukların yangını var… “ Sanatçı Leyla Emadi
Bu sözler ile anlattığı yerleştirmesinde şişelerin ucunda işlenmiş mesajlar yazılmış belkide ağıtlar yer alıyor.
Vahap Avşar “ Operation Freedom “ Vision Art Galeri
“Özgürlük Operasyonu” adlı neon ışıklı yerleştirme son yıllarda dünya da aradığımız bir mesajı hatırlatmış.
Emin Mete Erdoğan “Milattan sonra 4 Milyar II” Anna Laudel Galeri
Rölyefleri ile dikkat çeken sanatçı yine dünyadaki yaşamı antropolojik bir zamanda yorumlamış.
Emir Furkan Tekkalmaz “Ritim” adlı eseri İyilik İçin Sanat Derneği
Sanatçının merdiven girişindeki büyük duvara aşılmış yağlı boya tablosunu merdivenlerden çıkarken gördüğümde o ritmi hissederek çıktım. Hareketi ve dansın ahengini çok güzel aktarmış.
Esra Özdoğan “Şüpheci” Galeri Nev
İç mekan detaylı fotoğraf gizemli ve merak uyandıran bir etkiye sahip. İnsanı mekanın içine doğru davet eden bir kadraj olmuş.
Gülay Semercioğlu “Desenler” Pi Artworks Galeri
Murat Germen Ferda Art Platform Galeri
Ali Dolanbay “İsimsiz” Art On Galeri
Kimbilir kaç çocuk uyku vaktinde hayatın kabusları ile boğuşuyor. Son zamanlardaki savaş mağduru, mülteci çocukların yaşadıkları korkuyu hissettirdi. Farklı yerlere ya da bomba sesleri arasında uyumaya çalışan…
Hayal İncedoğan “Largo” adlı eseri Anna Laudel Galeri
Eserlerini hayranlıkla izlediğim Sanatçı Hayal Hanımla yakından bir araya gelme şansını elde ettim 6.Art Weeks Akaretlerde yeni işi “Largo”yu birebir kendisinden dinlediğim için çok keyif aldım. Müzik ile resmi birleştiren ve disiplinler arası birliktelik sunduğu Cam Resimler Serisi “Largo” : Müzik parçasının ağır ve görkemli çalınacağını ifade eden İtalyanca kökenli bir terim olduğunu öğrendim.
Ayna üzerine yaptığı bu karışık teknikli çalışması yakından görülmesi gereken bir iş. Aynaya baktığınızda sizi içine çeken adeta gizemli bir yolculuğa davet eder gibi bir etki bırakıyor. Belkide bizi bazen çok uzaklaştığımız kendimize yakınlaştırmak için bir araçtır. Her hâlükârda kendimizle yüzleşmek, kendimize sadık kalmak gölge yanlarımıza rağmen kucaklayabilmeyi ifade ediyor bence. Ağır ağır, usul usul biraz yavaşlayıp kendimize vakit ayırmak “Largo” tam da bu uyarıyı veriyor.
Ayrıca Hayal İncedoğan’ın yazma sürecime başlamamda büyük ilham kaynağı olan Sergisi Zamanın Gölgesinde, Tahsin Duman bloğunda ilk yazılarımdan hatırlayanlar bilir…
Bana göre “Sanat sanat içindir” anlayışı ile “Sanat toplum içindir” anlayışı birdir… Sanat insanla var olan bir olgu. İkisini ayrı düşünemeyiz. Bu yüzden her daim insanı yücelten bir değer olarak kalacaktır.
Başta Editörüm Tahsin Duman’a, tüm Sanatçılara ve bizleri bu güzel etkinliklerde buluşturan herkese çok teşekkür ederim.
“Yüksek uygarlığın merdiveni sanattır.” Mustafa Kemal Atatürk
Elçin Sangu’ya bayıldım. İfadeleri çok güzel. Ve harika bir yazı çok teşekkürler
Merhaba Ahu Hanım çok teşekkür ederim size katılıyorum. Kolektif bir çalışma fotoğraf üzerine, güzel bir yorum ve Elçin Sangu da bu konsepte çok iyi uymuş. Krem ve beyaz yani “Yin” ifade eden etek tasarımı da sergileniyordu. Burada modanında etkisini görüyoruz.. Ceren Toka imzasını taşıyor etek. Benim de çok etkilendiğim bir çalışma idi.
Şeyma hanım, Akaretler Sıraevler’in tarihine ilişkin bilgilendirmenizden başlayarak yine dopdolu bir yazı kaleme almışsınız. Eserleri yorumlamanız, değerlendirmeleriniz de çok değerli… Leyla Emadi’den aktardığınız satırlar da, bize savaşın korkunç yüzünü bir kez daha anımsattı. Teşekkürler bu dopdolu yazı için, kaleminize sağlık…
Mehmet Bey ben teşekkür ederim, keyifli okuduysanız ne mutlu bana
Sanat dolu, güzelliklerle dolu bir hafta başlangıcı için çok teşekkür ediyorum size Şeyma Hanım..
Güzel yorumlarınız için ben teşekkür ederim. Benim içinde öyle deneyimlerimi aktarmak mutlu ediyor. Sanatla buluşmak ne güzel