“İnsan yaşam yolculuğunda hep bir yere varmaya çalışıyor.
O varacağı yerde daha mutlu daha huzurlu olacağına inanıyor. Oysa nereye varırsak varalım, kendimize varmadıktan sonra kendimiz olmadıktan sonra ne daha mutlu olacağız ne de huzurlu. Yürüdüğümüz bu yolda tek bir amacımız var o da kendi tezahürümüzü gerçekleştirmek. Ve bu da en zor olanı…
İnsanın kendi olmasından daha zor bir şey olabilir mi? İşte bu zorluğu hatırlamalı bu zorluğa rağmen en keyifli ve en mutluluk verici şeyin de kendin olmak olduğunu hatırlayarak bu yaşam yolunu yürümeli!”
Çetin ÇETİNTAŞ
Merhaba Gülçin, 21 Haziran Dünya Yoga Günü! Hem bugüne özel Yoga’ yı hem de sizin Yoga ile yolculuğunuzu konuşalım isterim. Ama öncelikle sizi tanıyalım Gülçin Dural kimdir?
Gülçin Dural: Merhaba Gülçin Dural ben , 1984 Sakarya doğumluyum, 18 yaşında bir kızım var ve 4 yıldır yoga eğitmeniyim. Çocukluğum Bilecik ve İstanbul da geçti.
Yoga ile yolculuğunuz nasıl başladı?
Gülçin Dural: Yoga ile yolculuğum Pandemi döneminde başladı. Spor hayatımda hep olmuştu ve çok uzun yıllar pilates yaptım. 2021 yılında Sosyal medyada bir video ile karşılaştım çok ilgimi çekti bunu araştırdığında Aerial Yoga (hamak yogası) olduğunu öğrendin. Bunun eğitimini almaya karar verdim yani benim yogayla yolculuğum öncelikle Aerial yoga ile başladı.
Yoga nedir veya ne değildir?
Gülçin Dural: Yoga aslında bir öğretidir; 4000 yıl önce eski Hint felsefesi yazıtları olan Veda’larda bahsedilmiştir. Yoga zihnin yarattığı modifikasyonları yani düşünce kalıplarını kontrol etme yoludur. Yoga bir din değildir; ruhsal bir yolculuktur kişinin kendine doğru olan yolculuğudur.
Yoga Eğitimi almak için bireyler nereden başlamalı ve nasıl bir yol takip etmeliler?
Gülçin Dural: Yoga eğitimi almak için kişiler öncelikle kendi zihni ve bedeni ile bağ kurmalıdır. Bence ilk adım kişinin düzenli olarak yoga pratiği yapmaya başlamasıdır. Sonrasında kendine ilham veren, yol gösterici bir eğitmen rehberliğinde yoganın felsefesini öğrenip pozların ötesine geçip, ruh-beden-zihin alanında gelişerek kendine katkı sağlayabilir.
Yoganın yaşamınıza katkıları neler oldu?
Gülçin Dural: Yoga ile tüm yaşamın değişti. Daha güçlü, daha dengeli, daha esnek, daha nötr, daha anlaşılır bir hal aldım. Çünkü kendimle bağlantı kurmayı öğrendim. Bedenimi tanıdım, ruhumu tanıdım, kendimi duymayı öğrendim. Hem asana pratikleri hem meditasyon pratikleri ile kendimle derinden bağ kurdukça, hem ruhsal hem fiziksel hem de zihinsel olarak güçlendiğimi görebiliyorum.
Yoga dersleriniz nasıl ilerliyor?
Gülçin Dural: Şu an Bilecik’te yaşıyorum, burada bir stüdyoda haftada iki gün devam eden yoga derslerim var. Onun dışında da birebir çalışmalarla Özel dersler veriyorum hem yüz yüze hem online dersler devam ediyor.
Kırklareli Kioo Retreat Center da eğitim aldınız. Türkiye de kimse inkar edemez diye düşünüyorum; Çetin Çetintaş Yoga ile büyük bir farkındalık oluşturdu. Yalnız çok da eleştiri aldı. Siz orayı görüp deneyimlemiş biri olarak görüşlerinizi merak ediyorum?
Gülçin Dural: Evet ben, Kioo Retreat Center’ın ilk 280 ttc Eğitmenlik Eğitimi mezunlarındanım. Çetin Çetintaş öğretmen çok fazla eleştiri aldı. Bence yine konu meyve veren ağaç taşlanır hesabına geliyor. Çetin Çetintaş çok bilgili, çok donanımlı. Bu işe gerçekten hakkıyla yapan, hakkını veren bir öğretmen. O okuldan, böyle yoğun programlı eğitimlerden bir şey öğrenmeden çıkman ayrılman mümkün değil!
Serra Sagra öğretmenimiz ile birlikte kurdular bu okulu. İkisi de yıllarca yurtdışında manastır hayatı yaşamış bu hayatı benimsemiş ve bu yolda Ashram hayatını seçmiş öğretmenler . Verdikleri eğitimler ortada. Bu yüzden bu kadar hedef olmaları çok normal. Bu işi Türkiye’de gerçekten hakkını vererek yapıyorlar. Evet ben orada 1 ay inzivada kaldım. Eğitim süreci boyunca orası benim evimdi, yuvamdı, Çetin öğretmenimi ve Serra öğretmenimi ikisini de çok seviyorum. İyi ki bu yolculuğumda bana rehberlik ettiler.
Sessizlik inzivası gibi çalışmalar var, Kioo Retreat Center da. Çok farklı geliyor insanlara ama katılanlar memnun gibi siz ne düşünüyorsunuz?
Gülçin Dural: Evet 2024 Ekim ayında katıldığım bir inzivaydı. Kırklareli ‘nde Kioo Retreat Center’de Çetin Çetintaş öğretmenim rehberliğinde gerçekleşen bir inzivaydı. Konuşmak, yazmak, okumak, müzik dinlemek, telefon, hayvan sevmek, bitkilerle temas etmek, göz teması kurmak yasaktı. 5 gün boyunca tek öğün beslenerek dışsal uyaranlardan uzaklaşarak, tamamen sessizlik içinde olduğun içsel bir arınma süreciydi. Günün 8 saatini meditasyonla geçirdiğimiz, benim için gerçekten çok büyülü bir yolculuktu.
Burada kendini görmekten duymaktan başka seçeneğin yok aslında. O uzun meditasyonlarda gözler kapandığı zaman içeride olanları görmeye başlıyorsun, öfke, acı, korku, hüzün… O kadar çok duygu çıkıyor ki alana; gerçekten zor bir süreçti. Evet bilimsel olarakta bir çok faydası kanıtlamış bu sessizlik sürecinin.
Ben daha önce hiç bu kadar uzun süre kendimle baş başa kalmamıştım kendimi çok dinledim ruhsal detoks gibiydi. Konuşarak enerji tüketmediğimiz için bedenimde enerji birikmişti, içerde bir ateş topu gibi, gün içinde enerjimi ne kadar çok saçtığımı fark ettim, Sezgisel olarak güçlendim ,rüyalarım çok daha net, duygularımın, düşüncelerim daha farkındaydım ve şimdiki anla daha kolay buluştum aslında, daha sakindim .Kendimi her halimle, her duygumla gördüğüm çok özel ve çok kıymetli bir alandı benim için 🙏
Bu yıl Hindistan’a gittiniz eğitim için süreç nasıl geçti?
Gülçin Dural: Evet… Yin Yoga Eğitmenlik eğitimi aldım. Ayurveda başlangıç kursuna katıldım. Ayurveda Hindistan’da ortaya çıkmış alternatif tıp sistemidir. Kişinin belirlenen beden tipine göre bedensel-zihinsel yapısına uygun bitkisel beslenme şekildir.
Aynı zamanda Hindistanlı eğitmenlerden farklı workshoplar (atölye) deneyimleme şansım oldu. Türkiye’den bir eğitmen eşliğinde gittik grup olarak, öğretmenim Çağatay Bağcı’ydı. Bu süreçte Rişhikesh’ te kaldık. Hindistan yoganın doğuş yeridir. Ve gerçekten çok büyülü bir yer. Bunu enerjisel olarak da hissedebiliyordunuz.
Eğitim süreci boyunca çok derin bilgiler öğrendim. Çok keyifliydi öğretmenler, okul, insanlar herkes birbirine çok saygılıydı. Çok kolay uyum sağladım. Hindistan’da bulunmak hep hayalimdi. Muazzam deneyimler yaşadım orada. Hindistan’da bu enerji ile tekrar buluşmak için tüm kalbimle niyet ettim.
Yin Yoga veya Yang Yoga denilince ne anlamalıyız, birbirlerinden farkı nedir?
Gülçin Dural: Yin ve Yang kavramları Çin felsefesinden gelir ve doğadaki zıt ama tamamlayıcı enerjileri ifade eder.
Yin Yoga;
Dişil enerjiyi temsil eder ve durağan bir enerjidir. Pozlarda uzun süre kalınan, derin bağ dokularını, Fasya ve eklemleri esnetmeyi hedef alan bir pratiktir. Aynı zamanda zihni sakinleştiren bedeni meditatif hale getiren bir pratiktir.
Yang Yoga;
Eril enerjiyi temsil eder, daha dinamik bir enerjidir. Kasları çalıştıran beden ısısını yükselten güç ve esneklik odaklı akışları kapsar. Vinyasa Yoga buna bir örnektir.
Hindistan seyahatinizde en çok yemekler merak edilip sorulmuş sanırım?
Gülçin Dural: Evet yemekler benim de en çok merak ettiğim ve endişelendiğim bir şeydi. Hatta Türkiye’den giderken yanımda bir sürü yiyecek götürdüm. Ama hiçbirini yemeye gerek kalmadı. Çünkü yemekler muazzamdı. Rişhikeshte et tüketilmiyor, satvik ve sağlıklı besleniyorsun . Benim yeme düzenime çok uygundu. Hiçbir zorluk çekmedim. Okulda da aynı şekilde Ayurveda sistemine göre beslenme şekliydi. Tropikal meyve çok fazlaydı; Mango, Papaya, Hindistan cevizi… Dışarıda kafelerde de aynı şekilde hep satvik yiyecekleri vardı, yulaf kaselerini asla unutmayacağım. Her şey çok lezzetliydi.
Hindistan hem çok merak edilen hem de çok ön yargı ile yaklaşılan bir ülke, peki! Sizi en çok etkileyen anlar neler oldu ülkeye dair?
Gülçin Dural: Evet, Hindistan çok kalabalık karışık ve gürültülü bir şehir. İlk başlarda sese alışmak biraz zor oldu. Ama daha sonra kalabalığın içine karışıyorsun. Beni en çok etkileyen şey sokakta yaşayan insanlardı. Ve ineklerin sokak hayvanları gibi çok başıboş gezmesine çok şaşırmıştım. Bizdeki köpekler gibi orada sokaklarda inekler geziyor. Çok fazla maymun var her yerde. Bir çok yerde çıplak ayakla geziyorsun, Kafeye girerken terliğini kapıda çıkartıyorsun. Alışveriş için girilen dükkanlarda… Özellikle Ganj nehrinin kenarındaki alanlar kutsal alan sayılıyor ve terliklerini çıkarıp o şekilde geziyorsun.
Bu güzel sohbet için çok teşekkür ederiz. Son olarak neler söylemek istersiniz ve Yoganın başkenti diyebileceğimiz Hindistan’a tekrar gitmek ister miydiniz?
Gülçin Dural: Tekrar Hindistan’a gitmeyi düşünüyorum. Hatta daha uzun süre bile orada kalabilirim. Her anda bir ritüel, tapınaklar çok görkemli Ganj nehri çok büyülü. Ve bu kadar güzel enerjilerin bir arada olması her anlamda iyi hissettiriyor. Hindistan farklı kapılar açtı. Ben de ruhsal olarak o yüzden tekrar tüm kalbimle niyet ettim orada olmaya.
Kendin olarak var olmadığın sürece nereye varırsan var hep eksik kalırsın. Yol aslında dışarı da değil içeriye doğrudur. Ve bunu hep hatırla aradığın şey zaten sensin 🙏🏻 Namaste 🕉️
İletişim: https://www.instagram.com/gulcin_dural?igsh=M3BrMmFnNWh4ZTls
Bu güzel sohbet imkanı veren Editörüm Tahsin Duman Beye ve Yoga Yolculuğu ile bizlere ilham veren Gülçin Hanıma çok teşekkür ediyorum