Merhaba Değerli Okurlar, Sizlere bu yazımda hala devam eden Sanatçımız Doğukan Çiğdem’in TAŞ/HAYVAN /İNSAN (Stone/Animal /Human) Sergisinden sesleniyorum:
Wenda Mahmut Koyuncu’nun Küratörlüğünde Summart Sanat Merkezinde (İstanbul) sergilenen eserler; Bizlere zamanda yolculuk deneyimi sunarak insanın Arkaik dönemi benliğinin kapılarını aralıyor.
İnsanın ilk, en eski varlığı (Arkaik) ADEM’le başladığını anlatan Kutsal Kitaplar ile Mitolojik kaynaklar günümüze kadar önemini devam ettirmekte. “Adem” ile başlatılan insan serüveninin nasıl evrelerden geçtiğini ise arkeolojik, antropolojik kaynaklar ile öğreniyoruz.
İlk kullanılan materyali TAŞ olarak sayarsak Taş Devri’ne adım atan daha sonra HAYVAN’ı evcilleştirmesi ile toprağa tarımla hükmetmesi İNSAN’ın doğaya egemen olduğunun kanıtı. Taş’tan, Hayvandan ve dünyanın en akıllı varlığı İNSAN’ın kendine egemenliği ne durumda diye sorgularsak kısaca Sanatçımız Doğukan Çiğdem’in izleyicilerine sorduğu gibi “Kendinizle Aranız Nasıl?”… Sorusu ile karşılaşıyoruz. Bu soru ile izleyicilerini sorgulamaya, benliğini keşfetmeye ve bunu yaparken bugünkü insanın şuanından değilde geçmişteki Arkaik İnsanın (Paleolitik, Mezolitik, Neolitik) dönemlerinden yola çıkarak ve bize varoluşumuzu geçmiş kodlarda aratan bu eserler Zaman, Mekan, Materyal, Benlik Formları, Sosyal Hiyerarşiyi nasıl konumladığımıza ayna tutuyor.
Modern Dönemin Arkaik Dönemle buluştuğu Sergi Carl Gustav Jung’ın dediği gibi : “Bilinçdışı Zeitgeist, yani Zamanın Ruhu ’dur. Bu, bilinçli aklın tutumunu telafi eder ve gelecekteki değişimleri önceden sezer. Bunun mükemmel örneği modern sanattır: ilk bakışta estetik sorunlarla uğraşıyor gibi görünse de, insanların biçimsel güzellik ve anlam içeriği hakkında daha önceki estetik anlayışlarını bozarak ve yıkarak, aslında halkın psikolojik eğitimi üzerinde bir iş başarmaktadır. “ Bu büyük başarılı emek ve araştırma için Doğukan Çiğdem’i tebrik ediyorum ve sizler için birkaç eseri yorumlayacağım ama çok daha fazlasını öğrenmek, düşünmek, sorgulamak adına sergiyi mutlaka ziyaret etmenizi öneriyorum. Çünkü Zamanın Ruhu ’nu yakalamak böyle bir şey ortak olduğunuz bir şeydir. Sizi bir üst seviyeye çıkaran sanat insanı iyileştirmenin en iyi yolu ve insan var oldukça yolculuğu devam edecektir. Bizi bu güzel yolculuğa katan Sergide emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.
* Sergide en başta dikkatimi çeken şey yazı stili ile paleografiye atıf yapması. Âdeta o dönemin bir parçası hissini çok iyi veriyor. Ateş tonları ve Toprak tonlarının hakim olduğu tablolar dönemin yalın, sade ve minimal dokusunu çarpıcı bir şekilde yansıtmış. İnsanın daha karikatürize edildiği halleri sorgulama için daha net bir mesaj veriyor.
**“İnsan toplumsal bir hayvandır” PLATON
“İnsan sosyal bir varlıktır.” GAZALİ
İnsan nedir? Sorusu hala tartışılır peki sizce nedir? Ben bu iki düşünüre katılıyorum insan kendini yalnız insanda bulur ve geliştirir tarihsel serüvende hep bunu göstermiştir: klanlar, aşiretler, kavimler, halklar, milletler, devletler hep bir arada hep birlik bilincinde.
***Toprak Ananın doğum sancısının adıdır: “Buğday”
Bir devrimdir insanoğlu için. Üzerinde gezdiği, bastığı toprak şimdi önüne tüm cömertliğini seren bir Anadır… Modern İnsan için basit bulunan ama Neo insanı için sonsuzluğun kapısı bir mucizenin başlangıcı olabilir mi? Bu kadar basit mi Mucizeler? Sizin mucize beklentiniz nedir? Hayalleriniz nedir? Toprak gibi cömert olabiliyor musunuz? Sanatçımızın sorduğu gibi “Kendinizle Aranız Nasıl? “ Biraz daha sorgulayın kendinizi içinizdeki mucizeyi!!! Tıpkı bir başak tanesi gibi dik durabiliyor musunuz varlığınızla? Aydınlık (gündüz) ve Karanlık (gece) yönlerinin farkında mısın? -İnsan! Neo insandan Neo zamanından farkın nedir ?
****Adem’in yanına gelen Havva ile çekirdek ailenin ilk tohumları atıldı. Aile bu soy aktarımının oluştuğu yer ve insan kodlarını; sorgulayarak özgün mü yoksa aile, çevre ve toplumsal hiyerarşiden sorgulamadan aldığı edimler ile mi oluşturdu? Daha az karmaşık olan geçmişin daha basit Arkaik Dili ile sorgulayın tüm bunları. Soru soran insan, düşünüyordur ve düşünen insan da yaşıyordur. Sizce bizler yaşayan insanlar mı yoksa nefes alan varlıklar mıyız ?
Düşündüren, duşundururken de zihinde aksiyon olusturan bir yazı. Emeğinize sağlık.
Çok teşekkür ederim Sanatçımız da düşünmemizi araştırmamızı isteyen bir anlayışla oluşturmuş Sergisini Cumartesiye kadar ziyaret edebilirsiniz
Yazınızdan çok etkilendim böyle bir yazıyı kaleme aldığınız için teşekkür ederim bende bir ekleme yapmak istiyorum. İnsan kendi değerini kendi biçer
Anladığım kadarıyla insanın düşüncelerinde özgür olması gerektiğini söylüyorsunuz ve özgür insan kendi değerini kendisi belirler. Toprağa ekdiği tohum gibi beynine hafızasına ne ekerse öyle şekillendirir nihayetinde değerli yorumunuz için teşekkürler